Atatürk Olimpiyat Stadı’nın ikinci kez ev sahipliği yaptığı UEFA Şampiyonlar Ligi finalinde, Manchester City forması giyen Türk kökenli futbolcu İlkay Gündoğan ile Interli milli futbolcu Hakan Çalhanoğlu, şampiyonluk kupası için karşı karşıya geldi.
Manchester City’nin Inter’ı 1-0 yenerek kupaya uzandığı finalde, kaptan İlkay Gündoğan da kupayı kaldıran ilk Türk kökenli futbolcu olarak tarihe geçti. İlkay Gündoğan, 2012-2013 sezonunda da Borussia Dortmund formasıyla final oynamış ancak Bayern Münih’in 2-1 kazanmasıyla sahadan kupasız ayrılmıştı. “Devler Ligi”nde daha önce Arda Turan, Nuri Şahin, Hamit Altıntop ve Yıldıray Baştürk, takımlarının final maçını kaybetmesi nedeniyle kupa sevinci yaşayamamıştı.
‘ÇOCUKLUĞUMA KADAR UZANANAN BİR ŞEY VAR’
Manchester City’nin yıldızı İlkay Gündoğan 2 yıl önce The Players Tribune’de yayınlanan bir yazıda kendisiyle ilgili samimi açıklamalarda bulunmuştu. İlkay, sözlerine Şampiyonlar Ligi’ni ne kadar sevdiğini söyleyerek başlamış ve “Benim için her zaman dünyanın en büyük turnuvası olmuştur. Burada kupa ve marşın ötesinde, çocukluğuma kadar uzanan bir şey var. 2000’lerin başındaki Şampiyonlar Ligi gecelerinin özellikle benim gibi göçmen ailelerden gelen çocuklar için çok özel olduğunu söylediğimde, sanırım benim kuşağımdan birçok insan adına konuşuyorum” demişti.
İlkay çocukluk günlerine değinerek şöyle devam etmişti: “Gelsenkirchen’de Türk ebeveynlerle büyüdüm ve ne zaman bir Türk takımı Avrupa’da oynasa, ailem ne iş yapıyorsa bırakırdı. Takıma, hayatları buna bağlıymış gibi tezahürat yaparlardı. Galatasaray’ın 2000’de UEFA Kupası’nı kazandığı günü asla unutmayacağım. Dokuz yaşındaydım. Fenerbahçeli olan annem dışında bütün ailem aslında Galatasaray taraftarı. Neyse hep beraber finali izliyorduk ve Arsenal’i penaltılarda yendiğimizde benden altı yaş büyük olan İlhan amcam resmen gözyaşlarına boğuldu. Bebek gibi ağlıyordu. Bu benim en iyi çocukluk anılarımdan biriydi.
‘BENİM İÇİN NE ANLAMA GELDİĞİNİ HAYAL EDEBİLİYOR MUSUNUZ’
Peki Şampiyonlar Ligi’nin ne anlama geldiğini hayal edebiliyor musunuz? Daha sonra oynadığımda bunun benim için ne anlama geldiğini hayal edebiliyor musunuz? Onu kazanmanın benim için ne anlama geldiğini hayal edebiliyor musunuz?
2013’teki Şampiyonlar Ligi finalini hatırlarsınız. Dortmund-Bayern. Çok iyi hissediyorduk. Şimdiye kadarki en iyi sezonlarımdan birini geçirmiştim ve o maçta gol bile atmıştım. Ama 2-1 kaybettik.
Bir kabus gibi hissettim. Maçtan sonra bile anlayamadım. Nasıl? Neden? Bir daha ne zaman böyle bir şansım olacak?
Dürüst olmak gerekirse, o final hala aklımdan çıkmıyor. O kupayı çok istiyorum. Ama aynı zamanda bir şeyi çok fazla istersen onu asla alamayacağımdan da korkuyorum”
Umarız işinize yarayan bir içerik olmuştur